👶 Emzik ve Şişe Kullanımının Diş Sağlığı Üzerindeki Etkileri
Bir bebeği emzik veya biberon kullanırken düşündüğünüzde, gülümsememek zor. Her ebeveynin hatıra olarak sakladığı o mükemmel anlardan biri. Ancak, çok az kişi emziklerin ve biberonların bebeklerin dişleri ve kulakları üzerindeki diş sağlığını sahne arkasında etkileyebileceğini biliyor. Bebeklerin dişleri nihayetinde düşecek veya değişecek, fakat nasıl büyüdükleri ve çocukların geliştirdiği alışkanlıklar gülümsemelerini değiştirebilir, bu da onlarca yıl sürebilir.
Doğal olarak oluşan dişler oldukça güzeldir. Yine de, doğal dişlere sahip olan her on kişiden beşi dişlerinden tedavi gerektirmektedir. Uzun çocukluk döneminde emzik ve biberon kullanmış olan birçok kişi şimdi dişlerinin düzeltileceği sorunlarla karşı karşıya; ya hizalanma, ya renk değişimi ya da ısırma sorunları nedeniyle. Bu durumda, İstanbul, Türkiye’deki Lema Diş Kliniğinde diş kaplamaları, implantlar, gülümseme yenilemeleri gibi çözümler devreye giriyor ve kusurları yeniden güzel gülümsemelere dönüştürüyor.
Emzik Kullanımının Diş Sağlığı Üzerindeki Etkileri

Emzikler, ağlayan bir bebekle ne yapacağını bilmeyen ebeveynler için büyük bir yardım olmuştur. Bebekleri sakinleştirmekle kalmaz, aynı zamanda onların daha rahat uyumasını da sağlar. Ancak, sürekli emzik emmenin bebek dişleri, diş etleri ve çene üzerindeki basıncı basit olsa da hâlâ mevcuttur. Yavaş yavaş ama kesinlikle, bebekte dişlerin öne doğru itilmesi, dişler arasında boşluklar oluşması ve hatta damak yapısında değişiklikler görülebilir.
Bu değişiklikleri ilk birkaç yılda fiziksel olarak görmeyecekler, ancak çocuk için hayatının ikinci aşamasında büyük sorunlar çıkartabilir. Bazı diş ve ağız sorunları gibi çarpık gülümsemeler, küçük üst çene çıkıntıları ve dişler arasındaki boşluklar tamamen masum görünse de, yemek yeme, konuşma sürecini engelleyebilir ve gelecekte öz güveni düşürebilir. Bu durum yaşandığında, estetik diş hekimliğinin rolü sadece fonksiyonu düzeltmek değil, aynı zamanda gülümsemeyi eski güzelliğine kavuşturmaktır. O dönemde kaplamalar dişlerin boyutunu değiştirme ve düzeltme konusunda yardımcı olurken, implantlar kaybolan veya kullanılamaz hale gelen dişlerin yerini alacaktır.
Biberon Kullanımının Diş Sağlığı Üzerindeki Etkileri

Meyve suyu veya sütle doldurulduğunda, biberonlar diş tahribatının kökeni olabilir. “Biberon çürüğü” durumu, sıvılardaki şekerle bakterileri sürekli beslemenin sonucu olarak ortaya çıkan çürük dişlerdir. Ancak, bebek dişlerindeki çürüme sadece dökülme sürecine değil, aynı zamanda diş etlerine ve de yetişkin dişlerinin çıkmasına da sorunlar getirebilir.
Bu hasar noktasından itibaren dişlerin estetiği ve sağlık sorunları, beyazlatma veya dişlerin düzgün çıkması gibi sorunlarla daha da artabilmektedir. Uzun süre biberonla beslenmiş birçok yetişkin, dişlerinin biraz düzensiz olduğunu ve sadece beyazlatılmayan bu sarımsı bir görünüme sahip olduğunu fark etmeden acı çekmektedir. Bu durumlarda, seramik kaplamalar veya tam bir Hollywood Gülümsemesi Lema Diş Kliniği‘nde mümkün kılınabilir, çocukluk alışkanlıklarınızdan artık bir kalıt olmayacak, ışıltılı ve düzgün bir gülümseme verebilir.
Bebeklere Emzik Verilmeli Mi?

Emzikler tamamen kötü değildir—bebekleri rahatlatabilir, ağlamalarını azaltabilir ve belki de ani bebek ölümü sendromu (SIDS) tehdidini azaltabilir. Ancak, diş hekimleri ılımlılığın şart olduğunu belirtmektedir. Ana şey, emzikleri planlı bir şekilde kullanmak ve onların sürekli bir aksesuar haline gelmesine izin vermemektir.
Bu, şeker gibidir; az miktarda çok tehlikeli değildir, ancak aşırı kullanım durumunda sorun yaratabilir. Emzik kullanımı, ebeveynlerin kullanım sıklığını ve süresini denetlemesi halinde güvenli kabul edilebilir. Ve eğer daha sonra dişler kayma veya aşınma belirtileri gösterirse, yüksek beceriye sahip bir estetik diş hekimi, doğal hissettiren ve böyle görünmeyen mükemmel bir gülümseme yapabilir.
Bebeklerde Emzik Kullanırken Nelere Dikkat Edilmelidir?

Her emzik aynı değildir. Ortodontik emzikler, çocuğun dişlerine ve çenesine daha az baskı uygulayacak şekilde tasarlanmıştır. Doğru tasarımı kullanmak, emziğin temiz olmasını sağlamak ve kullanım süresini uyku zamanıyla sınırlamak, diş sağlığı risklerini azaltmaya yardımcı olabilir.
Ayrıca, çocuğunuzun emziği emme biçimi de önemlidir. Sert emme, dişlere daha fazla güç uygulayacak, böylece yanlış hizalanma riskini artıracaktır. Kullanımın izlenmesi ise, gülümsemelerinin doğal büyümesini sağlamaya yardımcı olur. Ve eğer bu uzun vadeli etki hâlâ devam ederse, kaplamalar veya diş implantları hem işlevi hem de güzelliği yeniden tesis edebilir.
Bebeklerde Emzik Kullanımı Ne Zaman Durdurulmalıdır?
Genel olarak, dişçiler emzik kullanımının 12 ila 18 ay arasında durdurulmasını önermektedir. Bu yaştan sonra alışkanlığın devam etmesi, dişlerin açık ısırıkları, üst çene aşırılıkları, çarpık dişler gibi değişikliklere yol açacaktır.
Geçiş çoğu zaman ebeveynler için zordur, ancak erken sütten kesme uzun vadeli diş sağlığı için küçük bir bedeldir. Ve bugün estetik diş hekimliği, bu erken müdahale fırsatını yakalayamamış olanlar için ikinci bir şans gibi, harikadır. Lema Diş Kliniği‘nde, hastalara kişiselleştirilmiş bakım planları sunulmaktadır—şekil ve renk mükemmelliği için seramik kaplamalar veya eksik dişler için diş implantları—bu da size anında iyi hissettiren bir Hollywood Gülümsemesi sağlamaktadır.
SSS: Emzik ve Biberon Kullanımının Diş Sağlığı Üzerindeki Etkileri
Hayır, kısa süreli kullanım güvenli ve yatıştırıcı olabilir. Tehlike, emziği uzun süre kullanma durumundan kaynaklanmaktadır ki bu da kalıcı diş değişikliklerine yol açabilir.
Bu doğrudur, özellikle tatlı sıvılara batırılırlarsa veya doğru temizlenmezlerse. Durum diş çürükleri ve diş eti sorunlarına doğru ilerleyebilir.
Cevap hayır, önerilmez. Bu aşamada, emzik kullanımının ısrarı ısırma pozisyonunun doğru yerleştirilmesini ve çenenin gelişimini önemli ölçüde etkileyebilir.
Kullanım uyku ve şekerleme zamanı ile sınırlı olmalı; 18 ay öncesinde emziği yavaşça bırakmak daha iyidir.
Tek faydası bebeklerin kullanımlarıyla rahat bulabilmeleri, uyuyabilmeleri ve emziğin sorumlu bir şekilde kullanılmasında ani bebek ölümü sendromu (SIDS) riskinin azaltılmasıdır.