🦷 Diş Etlerinin Geri Çekilmesinin Başlıca Nedenleri Nelerdir?
Gum recession becomes evident when the roots of the teeth are exposed. It should be treated by a specialist dentist.

Geri giden diş etleri, gingival çekilme olarak da bilinen terim, diş etlerinin yavaş yavaş kaybını tanımlamak için kullanılır; bu durumda dişler ağız dışındaki çevre ile maruz kalır. Bu durum, dokunun etkilerine maruz kaldığında ve bunu tetikleyen faktörlerin etkisi altında meydana gelir, örneğin, diş etlerinin çekilmesine fazla katkıda bulunan faktörler. Bu durumun kaynaklarından biri, diş etlerinin yavaş yavaş aşınmasına neden olan sert fırçalama alışkanlıkları, kötü hijyen ve genetik faktörlerdir. Hamilelik veya menopoz, diş eti çekilmesine yol açabilecek hormonal değişimlerin nedeni olabilir. Diş eti hastalığı ve sigara içme de bu durumların tipik nedenlerindendir.
Daha önce sağlam olan diş eti dokusu geri çekilebilir ve dişlerin köklerini açığa çıkararak dişin bakteriler tarafından saldırıya uğrama olasılığını, diş ağrısı hissetmeyi ve dişin çirkin görünmesini sağlayabilir. Diş etlerinin çekilmesine neden olan temel sorunlar hakkında bilgi almak ve uygun ağız bakım alışkanlıklarını uygulamak, örneğin nazik diş fırçalama, düzenli diş ipi kullanma ve dönemsel ağız kontrolleri yapmak, gingival çekilme artışını önlemek açısından son derece önemlidir. Periyodontal plastik cerrahi de bu tür durumu olan kişilerde uygulanabilir; bu, kaybolan dokunun miktarını geri kazanmak için bir yöntemdir ve bu sayede dişleri ve çevre yapıları olası daha fazla yıkımın etkisinden koruyabilir.

Bir tür durum, kimsenin fark edemeyeceği uzun bir süreçtir ve bu çeşitli nedenlerle tetiklenebilir; bunlardan biri diş eti hastalığıdır. Aşındırıcı yöntemlerle fırçalama, zayıf ağız hijyeni veya genetik faktörlerden kaynaklanan düşük diş eti direnci bu nedenlerden bazılarıdır. Bu hastalık grubuna ait yaygın bir oral durum, dişlerin köklerini açığa çıkaran diş boyasıdır; bunun neden olabileceği farklı durumlar olabilir. Diş Eti Hastalığı (Gingivit ve Periodontitis): İlk olarak iltihaplı durumda olan gingivit, hastanın diş etlerinin kızarık, şiş ve kanamalı olmasına yol açar, tedavi edilmezse, diş eti hastalığı ilerleyerek, dönüş çerçevesinde kemik ve diş eti dokusunun kaybına neden olur.
Geri Çekilen Diş Etleri Nedir?
Başka bir kaynağa ulaşmadığınız sürece, geri giden diş etleri, gingival çekilme olarak bilinir; diş etleri boyunca yavaşça kaybedilen diş eti dokusu olarak tanımlanır ve bu durum diş köklerinin açığa çıkmasına neden olur. Fırça aşındırması, ağız hijyeninin olmaması, diş eti hastalığı, kalıtsal faktörler, hormonal değişimler, tütün kullanımı, diş gıcırdatma ve travmalar gibi çeşitli faktörlere yakınlık bu durumu tetikleyebilir.
Diş eti dokusunun kaybı, dişlerin hassas köklerini açığa çıkararak onları bakteri için kolay bir hedef haline getirir ve böylece çürümeye neden olur; ayrıca sıcaklık değişimlerine karşı da oldukça hassas hale gelirler ve çekilmiş görünürler. İlk ve en önemli adım, doğru ağız hijyeni ve diş hekiminin erken teşhisidir; böylece diş etlerinin daha fazla kaybını önlemek ve ağzın iyi durumda kalmasını sağlamak için gereklidir. Geri giden diş etlerinin bazı temel nedenleri şunlardır:
Diş Eti Hastalığı: Gingival çekilmenin en büyük nedeni diş eti hastalığıdır, bu durum dişler ve diş etleri üzerinde plak ve bakteri birikintisi sonucunda oluşur.
Sert fırçalama: Dişlerinizi çok sert fırçalamak veya sert kıllı bir diş fırçası kullanmak, zamanla diş eti dokusunu aşındırabilir.
Genetik: Bazı insanlar genetik faktörler nedeniyle diş eti çekilmesi yaşama olasılığı daha yüksektir.
Tütün Kullanımı: Sigara içmek veya diğer tütün ürünlerini kullanmak, diş eti hastalığı ve diş eti çekilmesi riskini artırabilir.
Hormonal Değişim: Ergenlik ve hamilelik gibi hormonal değişim dönemleri de daha önce bahsedilen sorunun en yaygın tetikleyicileri arasındadır. Vücut bu dönemlerde özellikle hassas ve hastalıklara yatkındır.
Bu süreçte dişlerin kaybolması yaygın bir durumdur ve çürük veya diş eti enfeksiyonları gibi çeşitli diş sorunlarına yol açabilir. Eğer problemi devam ettirirseniz ve diş hekiminiz durumdan haberdar değilse, mümkün olan en kısa sürede randevu almanız gerekir. Diş hekimi, hasarın ne kadar kapsamlı olduğunu belirleyebilir ve en uygun tedavi önerisinde bulunabilir; bu, Londra’daki diş kliniklerinden birinde derin temizlik veya restorasyon planı olabilir.

Yukarıdakilere ek olarak, uzman, pinhole cerrahi tekniği (PST) alternatif seçeneğine başvurabilir. Diş eti çekilmesi için en yaygın kullanılan diş eti ameliyatı diş eti greftleme olsa da, PST, nispeten yeni bir yöntemdir. PST prosedürünün benzersiz özelliği, bıçak veya dikiş kullanılmamasıdır. Tüm işlem, yalnızca geri çekilen bölgede oluşturulan küçük bir delikten, özel olarak tasarlanmış aletlerin yardımı ile gerçekleştirilir. Bu şekilde, diş kökleri greftle kaplanacak ve bağlı doku sağlığına kavuşacaktır. Diş eti çekilmesi için PST cerrahisinde yalnızca lokal anesteziye ihtiyaç vardır; bu, hastalar için büyük bir rahatlıktır.
Lokal anestezi uygulandıktan sonra, diş hekimi, küçük delik yardımıyla hastanın rahatsızlığını azaltarak, periodontal probun diş kökleriyle bağlantılı olduğu yerlerde diş eti dokularını gevşetmesini sağlar ve daha sonra doku yüzeyine geçerek dokuları kaldırır. PST prosedürü, geleneksel diş eti cerrahisinden daha az maliyetli ve minimal invazivdir; alt gingival plağın köklerden çıkarılması işlemi sırasında kanama olmaz ve hasta şişlik hissetmez. Öte yandan, PST tekniği ile tedavi edilemeyecek kadar büyük bir hasar oluşması durumunda, yalnızca 2 gün içinde ameliyatın tamamlanması beklenmektedir. Hasta, ameliyattan sonra ilk kez bir hafta içinde doktora geri dönmelidir; bu takip sırasında diş hekimi, iyileşmenin doğru yolda olup olmadığını teyit eder ve gerekli ileri işlemleri önerir.
Türkiye’de Diş Eti Çekilmesi Tedavisi Maliyeti
Diş eti çekilmesi problemi Türkiye’de, hastaya uygun tedavi sürecine, problemin varlığına, kliniğin konumuna ve alınan hizmetin kalitesine bağlı olarak belirli bir ücretle tedavi edilmektedir. Genel olarak, Türkiye’de diş eti greftleme ameliyatı, en yaygın tedavi yöntemi olarak, diş başına 1,500 TL ile 3,000 TL arasında değişmektedir. Bu rakamlar oldukça kaba rakamlar olup, ilgilenenler için sadece bir rehber niteliği taşımaktadır.

Diş etlerinizi neyin geri çekildiğini bilmiyorsanız, alanında uzman birine görünmek, bazı kontroller yaptırmak ve doğru bir teşhis koydurmak iyi bir fikir olacaktır. Türkiye’de faaliyet gösteren, deneyimli ve saygın diş hekimleri, hem yerel hem de yabancı hastaların diş ihtiyaçları için iyi bir kaynak haline gelmiştir; çünkü fiyatlar çoğu durumda, hastanın kendi ülkesindeki fiyatlardan daha düşük ve hizmet kalitesi de asla taviz verilmemektedir. Yapılan tercihten dolayı pişmanlık yaşamamak adına hasta, öncelikle, en güvenilir kaynaklardan, özellikle de kendisinin ve arkadaşlarının daha önce gittiği yerlere danışarak, bilgi almak için bir yol aramalıdır.
Diş Eti Çekilmesinin Yan Etkileri Var Mı?
Diş eti çekilmesi, yalnızca diş sağlığını değil, genel sağlığı da etkileyebilecek bir dizi yan etkiye yol açabilir. En yaygın sorunlardan biri, açığa çıkan diş köklerinin, taç ile kaplanmış bölgelere göre daha hassas olması nedeniyle sıcak, soğuk veya tatlı yiyecek maddelerine karşı duyarlılığın artmasıdır. Ancak, sorunun kaynağı plak varsa, sadece temizleme işlemi, hassasiyeti çok hızlı bir şekilde ortadan kaldıracaktır.

Bu durum ayrıca dişlerin daha kolay çürümesine neden olabilir. Diş eti çekilmesi, sağlık durumu yeterince iyi olmayan dişlerin daha uzun görünmesine neden olarak, bir kişinin gülüşünü ve öz imajını da etkileyebilir. Ayrıca, diş eti hastalığı ve diş eti çekilmesi genellikle yakından ilişkili olup, ilki ikincisini yıllar içinde kötüleştirebilir, hatta sonuçta diş kaybına neden olabilir. Diş eti çekilmesinin göz ardı edilmesi ile ortaya çıkan senaryo, çirkin görünümün yanı sıra bakterilerin çoğalmasını da teşvik edebilir; bu duruma bağlı olarak ağız hijyeninin azalması söz konusudur.
Lema Diş Kliniği’nin Kişiye Özel Tedavi Yaklaşımı
Lema Diş Kliniği’nde, kişisel konularla ilgilenen etkili diş hekimleri, geri giden diş etlerini doğru kanallardan ve yöntemlerden yararlanarak ele alabilmektedir. Her durumun farklılıklarını bilerek, bu uzmanlar ayrıca, yumuşak doku greftlemesi gibi, küçük ila büyük cerrahi işlemleri kapsayan çeşitli tedavi seçenekleri sunmaktadır. Kurulan hasta odaklı merkez, hastalara kapsamlı teşhis ve danışmanlık garantisi vermekte; böylece hasta, sağlık durumu ile ilgili disiplinli önlemler alabilmekte ve tanı koyabilmektedir.
Kliniğin, rahat bir tedavi deneyimi sağlamak için kolayca kullanılabilir en son teknikleri içerdiği belirtilmektedir. Diş eti çekilmesinin altında yatan nedenlerin kapsamlı bir şekilde düzeltilmesi ve yeniden oluşumunun önlenmesi için tasarım aşamaları, Geri Giden Diş Etleri Kliniği’nin, çok adımlı bir yaklaşımla tedavi edilmesi için yapılmaktadır; böylece istenilen tedavi sonucuna ulaşılmaktadır. Lema Diş Kliniği‘nde tedavi gören bireylerin, diş sağlığını yüksek düzeyde tutmak ve en konforlu deneyimi yaşamak için hazırlanmış önleyici diş tedavi önlemleri için özel bir yardım alacaklarına emin olmaktadırlar.
Diş Eti Hastalığı Hakkında Sıkça Sorulan Sorular
Diş eti hastalığı, periodontal hastalık olarak da bilinir; dişlerinizi çevreleyen ve destekleyen dokuların enfeksiyonudur. Diş eti iltihabı (gingivitis) ile başlar ve tedavi edilmezse kemiği etkileyen daha şiddetli formlara ilerleyebilir.
Diş eti hastalığının yaygın belirtileri, şişmiş, kanayan diş etleri, kötü nefes ve geri giden diş etleridir. Daha ileri vakalarda, dişler gevşeyebilir ve diş etleri enfeksiyon keseleri oluşturabilir.
Diş eti hastalığı tedavisi, derin temizlik işlemleri, ölçekleme ve kök düzleştirme gibi uygulamaları içerebilir; ardından daha iyi ağız hijyeni ile devam etmelisiniz. İleri vakalarda, diş etleri ve kemiğin yeniden yapılandırılması için cerrahi tedaviler gerekebilir.
Evet, diş eti hastalığı sık sık düzenli fırçalama, diş ipi kullanma ve profesyonel diş temizliği ile önlenebilir. Tütün kullanmaktan kaçınmak ve diyabet gibi durumları yönetmek de riskin azaltılmasına yardımcı olabilir.
Diş eti hastalığı, gingivit gibi erken evrelerinde uygun ağız bakımı ile geri döndürülebilir. Ancak, hastalığın daha ileri evreleri, daha yoğun tedavi gerektirebilir.